Merhaba ben Buse, 1993 İstanbul doğumluyum. Seramikle serüvenim ilk olarak 2012 yılında seramik bölümüne girişimle başladı. Trakya üniversitesi Seramik ve Cam bölümünü birincilik ile bitirdim. Mezun olduktan hemen sonra alanında önemli işler çıkartan ustalar ve saygı değer sanatçı, sevgili hocam Mehmet Kabaş ile çalışma fırsatım oldu. Bu çalışma sürecinde bir yandan da kendisinden 2 yıl takı tasarımı eğitimi aldım. Çalıştığım atölyelerden edindiğim deneyimlerin yanı sıra bu süreçte alanımda birçok eğitimi tamamlamaya devam ettim. Sonrasında resmi kurumlarda seramik ve çini üzerine eğitmenlik yaptığım bir dönem oldu. Şuanda ise kendi markam Jecmuse ile yoluma devam ediyorum...
Markanızın ortaya çıkış hikâyesini bizlerle paylaşabilir misiniz?
Seramik ilk tanıştığım günden beri benim için hep bir tutku oldu. Çamur, kendimi bulduğum, beni her anlamda eğittiğini düşündüğüm, ilham veren ve saygı duyduğum bir malzeme... Mezun olduktan sonra çalışma sürecim boyunca hayatımın bir döneminde kendi tasarımlarımı hayata geçirme arzum ve hayallerim hep vardı. Jecmuse markamı ilk olarak hayata geçirdiğimde almış olduğum takı eğitimimden yola çıkmıştım. Bir süre kendi tasarımım olan takılar ürettim. Fakat seramik içimde her zaman daha ağır basıyordu. Seramik eğitmenliği yapmaya başladığım dönemde ise tasarladığım ürünlerden yola çıkarak kendi işime yönelme kararı içerisindeydim. Pandemi sürecide bunu fırsata çevirmeme vesile oldu. Tüm cesaretim ve deneyimlerim ile asıl mesleğim ve hayalim olan yolda Jecmuse markam ile yürümeye karar verdim.
Tasarımlarınıza ilham kaynağı olan sanatçılar var mı? Varsa sizi en çok etkileyenler kimlerdir?
Aslında işlerine hayranlık duyduğum farklı alanlarda çok sanatçı var ama ilham aldığım noktalar çok değişken olabiliyor. O an için bir sanatçının eserinden de etkilenebiliyorum, bir resimden, bir tarihi eserden veya bir mimari yapıdan da…
Tasarımlarınızın ortaya çıkış ve üretim süreçleri hakkında bizleri kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Genel olarak yumuşak hatlar ve yuvarlak formlar üzerinde çalışıyorum. Bu formlarla birlikte canlı renkleri kullanmayı seviyorum. Tasarım sürecinde form ortaya çıktıktan sonra renk seçimleri üzerinden ilerliyorum. Bu şekilde her obje kendine ait bir ruha sahip oluyor. Bazen kafamda oturttuğum ve hayal ederek başladığım model yolda tamamen farklı bir şeye evrilebiliyor. Tasarladığım ürünün bir parçası daha sonraki modelimi tamamlayan bir parçaya dönüşebiliyor. Kendi içlerinde farklı görünseler de aslında hepsi birbirinin bir bütünü niteliğinde. Bir modelin yapımı uzun saatler ve günler gerektirebiliyor. Seramik çok aşamalı bir üretim sürecine sahip. Çamur kolay görünen ama aslında zor bir malzeme. Dilini iyi bilmek, anlamak, işin tekniklerine hakim olmak gerekiyor. Çalışmalarımda genelde farklı teknikleri bir araya getiriyorum. Her model baktığınızda kendi içinde farklı izlere sahip. Bu işin en sevdiğim ve heyecan verici yönüde bu.
Her şeyin aynılaştığı bir üretim ve tüketim döngüsünde özgün olabilmeyi nasıl sağlıyorsunuz
Tasarım sürecinde araştırmanın, farklı sanat dallarını takip etmenin, yeniliklere açık olmanın ve deneyimlemenin yaratıcılığı güncel tutmak için önemli olduğunu düşünüyorum.
Markanızı diğerlerinden farklı kılan en önemli şey nedir?
Keyifli tasarımları sanatsal ve işlevsel bir şekilde bir araya getirmek olabilir.
Jecmuse, dikkat çekici formların ve renklerin yanı sıra, aslında herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir marka…