Ben Yüksek İç Mimar Damla Er, uzmanlığımı Mobil Konutlar ve Karavan İç Mekan Tasarımı üzerine yaptım fakat şu anda aktif olarak konut projeleri ve iç mekân tasarımları üzerine yoğunlaşıyorum. Tasarımlarımda özellikle doğal malzemelerin çağdaş yorumlarını kullanarak, estetikle birlikte işlevselliği ön planda tutuyorum. Bunun yanı sıra kendi markam üzerinden özgün mobilya tasarımları geliştiriyor, üretim süreçlerine doğrudan katkı sağlıyorum. Kullanıcı deneyimini odağına alan, mekânın kimliğini güçlendiren çözümler geliştirmek benim için öncelikli. Ayrıca güncel tasarım trendlerini takip ederek dekorasyon ve iç mimarlık üzerine içerikler üretiyor, bu içeriklerle hem meslektaşlara hem de tasarıma ilgi duyan geniş bir kitleye ilham vermeyi amaçlıyorum.

Bir mekânı teslim ederken önceliğim, işlevsellik ve estetiğin dengeli bir şekilde bir araya gelmiş olmasıdır. Mekânın kullanıcıya gerçekten ‘ait’ hissettirmesi, konforlu ve uzun ömürlü çözümler sunması benim için çok önemlidir. Malzeme seçiminden mekânsal kurgusuna kadar her detayın uyumlu, zamansız ve sürdürülebilir olması, teslim anında mutlaka görmek istediğim özelliklerdir.

Ayrıca mekânın yalnızca görsel anlamda değil, kullanıcıların günlük yaşam alışkanlıklarını kolaylaştıracak şekilde kurgulanmış olmasına dikkat ederim. Tasarım sürecinde kurduğumuz iletişimin ve ortak hayalin, nihai üründe hayat bulması da benim için kritik bir noktadır. Kullanıcıların mekânı ilk kez deneyimlerken hissettikleri mutluluk ve heyecan ise, yaptığım işin en değerli geri bildirimi olur.

Elbette hızla değişen trendler karşısında tamamen zamansız bir oda tasarlamak kolay değil. Ancak doğru yaklaşım ve güçlü bir tasarım dili ile mekânın karakterini koruyacak, modası geçmeyecek çözümler üretmek mümkün. Benim önceliğim, trendlerden bağımsız bir temel kimlik oluşturmak; yani mekâna karakter kazandıran güçlü bir altyapı yaratmak.

Bunu yaparken doğal malzemeler, dengeli renk paletleri ve işlevsel kurgular kullanıyorum. Böylece mekân, geçici modaların etkisine kapılmadan uzun yıllar estetik değerini koruyabiliyor. Küçük detaylarda trend dokunuşlarına yer vererek mekânın güncel kalmasını sağlamak mümkün, fakat esas olan güçlü bir tasarım omurgası kurmaktır. Benim için kalıcı tasarım, hem kullanıcıya özel hem de tasarımcının imzasını taşıyan mekânlardır.

Artful Harmony özenle tasarlanan bu yaşam alanı, geçmişin zarif detaylarını modern dokunuşlarla buluşturuyor. Zamansız, estetik ve sanatsal bir iç mekan örneği.

Zamansız Bir Renk Paleti

Oluşturulan alanda renkler, mekanın karakterini yansıtacak şekilde seçildi. Toprak tonları ;kahverengi, bej, hardal mekana sıcaklık ve davetkarlık katıyor. Yeşil tonlar koltuklar ve bitkilerle mekana canlılık ve doğallık ekliyor. Mobilya ve dekoratif objelerdeki açık nötr tonlar; krem, beyaz, açık gri paleti dengeliyor ve ferah bir atmosfer yaratıyor. Bu kombinasyon, hem nostaljik hem de modern bir ruh hissi veriyor.

Mobilya ve Aksesuarlarla Mekan Düzeni

Oluşturulan alanda mobilya ve aksesuarlar, işlev ve estetiği bir araya getiriyor. Kahverengi kavisli koltuk ve yeşil tekli koltuk mekana retro-modern bir ifade ve renk kontrastı sağlıyor. Orta ve yan sehpalar geometrik ve heykelsi tasarımlarıyla modern bir vurgu yaratıyor. Kahverengi masa ve deri sandalyeler klasik bir sağlamlık hissi sunarken, metal ve ahşap kombinasyonu mekana modern-endüstriyel bir dokunuş katıyor. Çok renkli konsol, dekoratif vazolar, büyük boy aynalar, ayaklı lambalar ve yeşil bitkiler mekana sanatsal detay, derinlik ve sıcak bir atmosfer kazandırıyor.

Tasarım Dili ve Formlar

Oluşturulan alanda geçmiş ve modern, organik ve geometrik formlar bir araya getirildi. Kavisli koltuklar mekana akış ve konfor sağlarken, sert geometrik sehpalar ve konsol kontrast oluşturarak dinamizm katıyor. Her obje tek başına dikkat çekici olsa da, bir araya geldiklerinde uyumlu ve dengeli bir bütün oluşturuyor.